Birine yakıştırmak ne demek?
1. uygun bir duruma getirmek, uygun bir duruma getirmek, uygun hale getirmek: “giydiği her şeyde iyi görünen ve saygı uyandırabilen orta boylu yakışıklı bir adam.” – m.
Yakinen ne demek?
(ﻳﻘﻴﻨﺎً) sıf. (Ar. yaḳіn “kesin bilgi”, yaḳіnen’in değiştirilmiş şekli) (Bilgi ve bilme için) Hiç şüphe yok ki, kesinlikle ve kesin olarak, şüphe duymadan: Zaten yüz yıldan fazla yaşamayacağını kesin olarak biliyor (Namık Kemal).
Yakalamıştı ne demek?
Tüm eylemleri tetikleyen bir dizi eylemdir: bir şeyi yaka benzeri bir hareketle tutmak, kavramak, dikkatini dağıtmak, ele geçirmek, sahip olmak, durdurmak, kendini kaybettirmek, bitirmek, başlatmak, dışlamak.
Yansır ne demek?
Yansıma, homojen bir ortamdaki dalgaların yansıtıcı bir yüzeye çarpması, yön ve yönelim değiştirmesi ve geldikleri ortama geri dönmesi olayıdır. Yansımanın yaygın örnekleri ışık, ses ve su dalgalarıdır. Düz aynalardaki yansıma, ışığın şeffaf bir ortamda hareket etmesi, herhangi bir yüzeye çarpması ve geri dönmesi olayıdır.
Yakıştırmacı anlam ne demek?
Sıf. ( “Slay” kelimesi genellikle “yok etmek, dağıtmak/dökülmek” anlamında kullanılırken, Z Kuşağı bu kelimeyi şu şekilde kullanıyor: “Parçalanıyorsun!” ifadesi, bir kişinin görünüşünü, davranışlarını ve tavırlarını beğendiğimizi ifade etmek için kullanabileceğimiz bir ifadedir. ifadesinin de ek bir anlamı var. Arapça kökenli olup “kesin, tam, eksiksiz” anlamında kullanılan (veya kullanılması gereken) bir kelimedir. Geçen gün kafamın içinde dönüp duran binlerce düşüncenin arasında küçücük bir karanlığı keşfettim. Sözlükte “istikrarlı olmak, sakin olmak, huzur içinde olmak” anlamlarına gelen yakn kökünden türeyen yakin, bir terim olarak “gerçekliğe uygun, doğruluğunda şüphe bulunmayan bilgi, şüphe ve tereddütten sonra ulaşılan sağlam ve kesin inanç, kanaat, kesinlik” anlamına gelir. bolluk, zenginlik, refah, refah. Türkiye Afet Kurtarma Planı (TASİP) I. Halk dilinde. Hafiflik, neşelilik hali. yaká “yan, yaka; bir elbisenin yakası; nehrin kenarı; “dağ etekleri”; yün. giaki, yakás, yakkás “yaka, bir giysinin yakası”, ayrıca piano apo to yaka “yakaya yapışmak” (Karaağaç, 2021, s. (Fr. égalé) “Eşitlemek, dengelemek” anlamında eşitleyici bir fiil olarak kullanılmıştır: “Uzun atlamada dünya rekorunu eşitledi.” (ﺍﻭﺯﺍﺭ) I. (Ar. vizr “günah”, çoğul hali evzār) Günahlar, hatalar: Suçlar çoksa ne bağışlanır / Bir tövbe ile, hezâr evzār (Ahmedi). [1] yok etmek, mahvetmek. Uygun kılmak, yer etmek: “Giydiği her şeyin güzel görünmesine dikkat eder.” ♦ geçişli fiiller f. 2. Bir şeyin (birisi tarafından) yapılabileceğini kabul etmek, uygun görmek, layık görmek: “Bizim millete casus kullanılmasını yakışmaz buldum.” (Namık Kemal) sıf. Uygunsuz, yersiz, yersiz, yakışıksız: Eceyaylası köylüleri, merhum Gazi Alican Çavuş’a (Buket Uzuner) iftira atan yabancı bir turistten bahsetti. Başka bir deyişle, iki insanı birbirine yakınlaştırır. Bir grubun elindeki kozu (bu kozu hemen yanında yüksek sesle söylemek önemlidir) oynayarak belli bir kişiye karşı ilerlemesi.Yakinen ne demek örnek cümle?
Yakîn ne demek?
Yaseren ne demek?
Taşıp ne demek?
Yeğinik ne demek?
Arapça yaka ne demek?
Egale etmek ne demek?
Evzar ne demek?
Viran etmek ne demek?
Yakıştırmak ne demek TDK?
Yakışıksız olmak ne demek?
Cinsel shiplemek ne demek?
Birine yüklenmek ne demek?